Davranışlarımızı Etkileyen 5 Önemli Özellik

Hepimiz yaşam yolculuğumuzda ilerlerken, karşılaştığımız durumlara, olay ve olgulara yönelik çeşitli seçimler yapıyor, kararlar verip farklı önceliklerimize göre hareket ediyoruz. Bir diğer deyişle bugün kim olduğunuz, nerede olduğunuz gibi sorularımızın cevapları, bu yazıyı okuyor olmanız da dahil, şu ana kadar yaptığınız seçimlerin bir sonucu. Aynı şekilde bundan sonra da nerede olacağımızı bu tercihlerimiz, alacağımız kararlar ve davranışlarımız belirliyor olacak. Sonuçta düşünebiliyor olmak, en azından kendimiz için büyük bir sorumluluk.




Kimi kişilik özelliğindeki bireyler, yaşantısında karşılaştığı, deneyimlediği güzellikler için minnettar oluyor, bunun heyecanı ile dolup taşıyor bu deneyimlere kendilerini kolaylıkla kaptırıp, yaşamın farklı güzelliklerini arayıp bulmak için daha fazla zamanlarını ayırıyorlarken kimimiz de çevremizdeki estetikten bu kadar etkilenmiyor hatta bu güzelliklere duyarsız kalabiliyoruz.  

Bazılarımız iyi tanımadığımız kişilerle kolaylıkla arkadaşlık ve bağ kurarken, bazılarımız yabancılarla iletişimi başlatmakta zorlanıyoruz. Olumsuz duygusal tepkileri tetiklendiği zaman, düşük eşiklere sahip kişiliklerin daha fazla öfke, stres ve depresyon yaşadıklarına tanıklık ederken, zorluk karşısında kolay yenilgiye uğramayan ya da olumsuz bir haberle karşılaştıkları zaman daha sakin ve soğukkanlı olabilen insanlara da şaşırabiliyoruz. Belirsizlik karşısında boğuluyor gibi hisseden ve baskı altında güçsüz düşme eğilimi olan kişilikler genellikle stres altında öfke potansiyeliyle yaşarken, bu açıdan dirençli kişilik yapıları zorlu veya özveri gerektiren durumlarda kolaylıkla soğukkanlılıklarını koruyarak odaklanmaya devam edebiliyorlar.

İşte tüm bu özellikleri daha iyi anlamaya yönelik ortaya konulan “Büyük Beş” kişilik özelliği, çeşitli deneysel araştırmalar ile keşfedilmiştir. Bu model hakkında ilk genel ifadeler 1933 yılına kadar uzanmakta ve Amerikan Psikoloji Birliği için yapılan başkanlık söylevinde, Thurstone tarafından ifade edilmiştir.




Kişiliğin Beş Büyük Özelliği

Davranış araştırmaları, beş faktörlü bir yapının kişiliği açıklayabileceği sonucuna varmıştır.

Bu özellikler; Açıklık, Sorumluluk, Dışadönüklük, Uyumluluk ve Duygusal Denge olarak sıralanmaktadır.

İngilizce karşılıkları; Openness, Conscientiousness, Extraversion, Agreeableness, Neuroticism olarak bilinen bu özellikler OCEAN olarak özetlenmektedir.

Hadi gelin bu özelliklere biraz daha yakından bakalım. Eminim kendinizden bir şeyler bulacaksınız…

Deneyime Açıklık

Yaşam, edindiğimiz deneyimlerin bir bileşkesi. Açıklık, kişinin yeni deneyimlere ne ölçüde açık olduğunu ifade etmektedir. Bir ucunda yaratıcılık, açık fikirlilik ve meraklılık gibi özellikler yer alırken diğer uçta ilgisizlik ve dar görüşlülük gibi özellikler göze çarpmaktadır. Yaşam her birey için zaman ya da diğer kaynaklar açısından kısıtlıdır. Deneyime açık olmama hali yeni tecrübelerin yaşantımıza getireceği zenginliği engellemesine yol açarken, her deneyimin peşinden plansızca ve salt merakla gitmek ise bazı durumlarda zamanımızı boşa harcamak anlamına gelebilecektir. Sanatı takdir, macera, sıra dışı fikirler, hayal kurma, merak ve çeşitli deneyimler açıklık ile ilgilidir.

Sorumluluk

Bu özellik bir uçta sorumluluk bilincinde, öz disipline ve azme sahip olmak gibi özellikler ile ön plana çıkarken diğer uçta ise güvenilmezlik, plansızlık ve düzensizlik gibi nitelikleri barındırır. Öz disipline sahip olmayan bireyin sürekli plan değiştirmesi, kararlarının takip edilememesi onu davranışlarında tutarsız kılmaktadır.
Düzensizliği sayesinde kararlarında ve günlük işlerinde hata olasılığı artmaktadır. 

Dışa Dönüklük

Bu faktör bir tarafta sempatik ya da cana yakın olma konusunda iddialı tutumların, diğer uçta ise çekingenlik ve utangaçlığın olduğu bir yapıyı ifade eder. Sosyal bir varlık olan insanın dışa dönük davranışları sayesinde daha olumlu duygusal durumlar yaşaması olasıdır.  

Uyumluluk

Kişinin içinde bulunduğu sosyal ortamlarda birlikte çalışmayı sevmek, hoşgörülü olmak ve diğerlerine güvenmek ile yine bu ortamlarda gösterdiği huysuz, kavgacı ya da saldırgan davranışlar arasında nerede yer aldığını gösterir. Uyumluluğu yüksek kişiler başkaları ile iyi geçinirler dolayısıyla iyi birer takım oyuncusudurlar.  Bu özellikleri iş ve sosyal ortamlarda daha çok tercih edilmelerini sağlar.

Duygusal Denge

Bu özellik diğer bütün kişilik özelliklerini dengeli hale getirmesi açısından önemlidir. Bir uçta kendinden emin olma ve güvenli olmaktan, diğer uçta öfkeli, kaygılı ve bunalımlı olmaya kadar geniş bir yelpazeyi ifade eder. Duygusal dengesi düşük, nevrotik kişilerin olumsuz duygusal durumlar ve aşırı stres yaşama olasılığı yüksektir, karşılaştıkları olumsuz durumlara gösterdikleri tepkiler aşırılıkları içerebilir ve bu kişilerin genel olarak hayata bakışları daha olumsuzdur. Öfke, kaygı, bunalım veya alınganlık gibi tatsız duyguları kolayca yaşama eğilimi; bazen duygusal dengesizlik olarak da adlandırılır. Birey bu beş büyük faktörün her biri için ölçeğin iki zıt ucu arasında bir yerlerde yer alabiliyor. Sahip olduğumuz bu özellikler ve bunların bileşkesiyle oluşan kişiliğimiz ise yaşama dair gösterdiğimiz tepkileri, aldığımız karar ve yaptığımız seçimleri belirliyor. Bu konuda kişinin kendini tanıması ve geliştirmesi her zaman mümkün. Elbette bu gelişim için bireyin öncelikle öz farkındalığa sahip olması bu sayede hem kendisinde gördüğü iyi özelliklerin potansiyeline yansımasına izin vermesi, hem de olumsuz gördüğü yanlarını en aza indirmesi için olmazsa olmazlardan. Umarım herkes kendi yolculuğunun ve potansiyelinin en iyi alternatifine ulaşır.

Sevgiyle

İbrahim

 

Fikrini belirt, sesini duyur.