Çalışmak mı, Oyun Oynamak mı?

Çok çalışmak, hiçbir anlam taşımadığında hapis cezasından farksızdır. Anlamlı olduğunda ise sevdiğiniz kişiyi belinden yakalayıp durmaksızın döndürmenize neden olacak türde bir şeye dönüşür.

Bill Gates Lakeside’da,  saatlerce çalışmak üzere ilk kez bir klavyenin başına oturduğunda aynı şeyleri hissetmişti.

Haftada yedi gece, gecede sekiz saat müzik yapacakları söylendiğinde Beatles dehşetle irkilmemişti. Kendilerini gösterebilecekleri, yaptıkları işi geliştirebilecekleri fırsatın üzerine atlamışlardı.

Aslında hem Bill Gates ve Beatles’ı, hem de pek çoğumuzu üzerinde çalıştığımız iş konusunda motive eden, üç temel özelliği Gladwell- Outliers kitabında: otonomi, karmaşıklık ve anlamlı çaba-ödül ilişkisi olarak ortaya koyuyor:

  • İşimiz ile ilgili sahip olduğunuz otonomi; işimize ilişkin kritik kararları yönetebilme, işimiz ile ilgili konularda söz sahibi olma yetkisi,
  • İşin karmaşıklığı; işimizin belli bir düzeyin üzerinde çaba gerektirmesi, öyle kolayca tamamlanabilir olmaması, sonuçlandırıldığında bunun bir başarı olduğunu hissettirmesi,
  • Ve son olarak, ortaya konulan çaba ile elde edilen ödül arasında anlamlı bir ilişkinin olması

Bu özellikler, işin tatmin edici olması için taşıması gereken üç temel özellik olarak sıralanıyor.

Haftasonu oğlumla birlikte aldığımız Legolar ile oynarken bu üç özelliği yeniden gözden geçirme fırsatım oldu. İş tatmini sağlayan bu üç özellik, acaba oyuncakları ile oynayan bir çocuğun (ve büyüyüp yetişkin olanların) motivasyonunu belirleyen özellikler olabilir miydi?

(Bu soruları sorarken, itiraf ediyorum, Legolarla ben de oynadım 🙂

  • Otonomi: Legoları nasıl bir düzen içerisinde, ne şekilde birleştireceğine kendisi karar veriyordu.  Elindeki talimatlar dışında, dışarıdan ona sürekli müdahale eden bir başka otorite yoktu. Her ne kadar oyuncakları ile evde kendisine ayrılan belli bir alan içerisinde oynamak şartı olsa da, işi/oyunu üzerinde ilgili kararları kendi başına alabilecek belli bir otonomiye sahipti. Yatma saatinden önce tamamlamak üzere mola zamanlarını da kendisi yönetiyor, yorulduğu zaman ara veriyor, dinlendiği zaman devam ediyordu.
  • İşin karmaşıklığı: 500-600 parçayı, belli bir düzen ve sıra ile birleştirerek tamamlamak, bir çocuk için yeterince karmaşık ve sabır gerektiren bir uğraş. Ama bu karmaşıklık ve gösterilmesi gereken sabır, aşıldığı zaman aynı düzeyde başarı duygusunu da içerisinde barındırıyor.
  • Çaba ve ödül ilişkisi: Eğer parçaları anlamlı bir şekilde birleştirebilirse, arkadaşları ile oynayabileceği, odasında sergileyebileceği bir oyuncağı olacaktı. Bundan daha anlamlı bir çaba ve ödül ilişkisi olamaz sanırım.

Bir çocuğun oyun oynaması ile bir yetişkinin sahip olduğu iş’te çalışması farklı mı?

1

Hem evet, hem hayır…

Evet, çünkü yetişkinler öncelikle bir kazanç elde etmek, para kazanmak zorunda ve bu kazanç ile en azından temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeli.

Hayır, çünkü temel ihtiyaçları karşılayacak kazancı garanti ettikten sonra para, yavaş yavaş asıl konumuna geri dönüyor, üzerinde rakamlar ve  resimler olan birer kağıt parçası…

Hangi Kazancı Tercih Ederdiniz?

a) Yılda 75.000 dolar kazanç

b) Yılda 100.000 dolar kazanç

Gladwell  tercihimizi etkileyecek farkı şu örnek ile ortaya koyuyor:

“Sonuçta bizi saat 9 ile 5 arasında mutlu eden şey ne kadar para kazandığımız olmuyor. Gerçek arayışımız işimizin bizi tatmin edip etmediği.”

Tıpkı bir çocuğun oyun oynaması gibi.

Ve şu soruyu soruyor:

“Yaşamınızın geri kalanında yılda 75.000 dolara mimarlık yapmakla yılda 100.000 dolara her gün bir gişede çalışmak arasında bir seçim yapmanızı önerseydim, hangisini tercih ederdiniz?

Sanırım ilkini, çünkü yaratıcı, üretkenliğinizi ortaya koyabileceğiniz bir iş yapmak karmaşıklık, otonomi ve çaba ile ödül arasında bir ilişki içeriyor ve bu çoğumuz için paradan daha önemli.”

Peki, siz hangisini tercih ederdiniz?


Sevgiyle
İbrahim


Malcolm Gladwell – Outliers kitabından esinlenerek ve yararlanarak…

One thought on “Çalışmak mı, Oyun Oynamak mı?

  • Haziran 19, 2015 tarihinde, saat 1:30 pm
    Permalink

    İlginç ve güzel bir bağlantı…
    Bir iş’te çalışmak görev olarak yapıldığında oyun olmaktan çıkıyor…
    Çalışmalısınız çünkü ihtiyaçlarınız var…
    Çalışmalısınız çünkü ihtiyaçlarınızın karşılanması gerek…
    Çalışmalısınız çünkü paranız yoksa ihtiyaçlarınızı karşılamak zor.
    Buna karşılık;
    Oyun oynarsınız çünkü hayal kurarsınız…
    Oyun oynarsınız çünkü hayallerinize dokunmalısınız…
    Oyun oynarsınız çünkü hayallere dokunmak hayat verir…
    Merak ettiklerinize, düşüncelerinize ve kendinize…
    Oynayarak üretebileceğimiz işler dileğiyle…