Duyabildiğin Zaman Sessizlik Kelimelerden Çok Daha Anlamlıydı – Ankara

Kar yağınca araçlar pek trafiğe çıkmadıkları için özellikle sokak aralarında kar üstünde yürümek bir başkaydı. Çocuklar kartopu oynuyorlar, parklarda koca koca kardan adamlar yapıyorlardı. Kızılay’da buluşup Tunalı Hilmi Caddesi’ne yürümeye karar vermişler, Kuğulu Park’ta açık havada vakit geçirmenin daha iyi geleceğini düşünmüşlerdi. Yolda sıcak sıcak satılan kestaneler ile pastanelerdeki dumanı üzerinde salep tüm soğuğu bir anda alıp götürüyordu Ankara’da.

***

Ankara’nın soğuğunda avuçlarını ısıtan kestanelerin tadı ayrı bir keyif vermişti. Caddede yürürken, bir yandan Ezgi’nin üzüntüsünü paylaşıyorlardı, ama diğer yandan hayat devam ediyordu, ellerinden gelecek bir şey yoktu.

***

Tek kelime etmeden yalnızca yürüdüler. Duyabildiğin zaman sessizlik kelimelerden çok daha güçlü, çok daha anlamlıydı. İnsan kelimelerin çok daha ötesini hisseden, çok daha fazla duyguyu taşıyabilen bir canlıydı ve bazen bu anlamı kelimelere hapsetmeden serbest bırakabilmek için çaba göstermek gerekiyordu.

Devamını Oku