İMTİHAN / 30.10.2020/ İzmir Depremi

Bu deprem toplum olarak hepimiz için (yeniden) bir imtihan, ama öyle “cehalet”in ifade ettiği gibi değil, bilim ile, mühendislik ile, vicdanımız ile, cehalet ile imtihanımız. 

Her ne kadar her deprem sonrası “cehalet” yine dile gelip alkol, zina üzerinden provokatif açıklamalarla prim yapmaya çalışsa da toplum olarak artık daha bilinçliyiz bu konularda.


1992’de Erzincan’da, 1998’de Adana’da, 1999’da Gölcük ve Düzce’de, 2003’te Bingöl’de, 2011’de Van’da, bu yıl Malatya, Elaziğ ve şimdi de İzmir’de yaşanan depremler ve kaybettiklerimiz bize hep aynı gerçeği hatırlatıyor. 


Akıl ve bilimden, vicdandan ve gerekli denetimlerden uzaklaştıkça her deprem bizim için bir felaket. 

Taşıyıcı kolonları kesilen binalar, 

Güçlendirme yapılması gerektiği halde oturulan apartmanlar, 

Depremin hemen ertesinde artan kiralar, ev fiyatları, 

Yardım için ücretsiz dağıtılan kolilerin para ile satılması

Bunlar bizlerin toplum olarak hep akıl ve vicdan ile imtihanımız. 
Bu sabah minik Elif’in hayata tutunan elleriyle yeniden umutla dolduk.

Toplum olarak el ele, yürek yüreğe vererek başaramayacağımız hiçbir şey yok. Küçük Elif’in, depremde canla başla çalışan birçok diğer kahramanımız gibi o itfaiyecimizin eline sarılması; gözlerinde kuruyan gözyaşlarıyla kurtarılan o minik kedinin başını okşayan o eller, 7’den 70’e her canlı ile hepimizin tek bir yürek olduğunu bir kez daha gösterdi bizlere. 


Birbirimize Bağlıyız, 

Birimizin canı yandığında hepimiz bu acıyı yüreğimizde hissediyoruz. Ama bu imtihandan alacağımız dersleri toplum olarak en kısa sürede alalım artık.

Türkiye deprem bölgesi, uzmanlar İstanbul Depreminin beklendiğini her fırsatta dile getiriyorlar. Acıların ne kadar yıkıcı olduğunu bir kez daha deneyimlemek zorunda kalmayalım. 

2020 bitsin 2021 gelsin artık diyoruz ama, 2120 gelse ne fark eder, önemli olan zihniyetlerin değişimi ve insanca yaşamak, 

Çünkü Yaşamak bir Sanat ve her birimiz bu sanatın, kendi yaşamlarımızın sanatçılarıyız. 

Sevgiyle

İbrahim