Herkese Merhabalar,Eylül ayına güzel bir başlangıç yaptık ve yeni kitabım Yaşama Sanatı
Meş’ale,sonbaharın ilk günlerinde okurları ile,sizlerle buluştu.Kitabımdan bazı bölümleri paylaşmadan önce,Şimdiden hepinize keyifli okumalar diliyor,Meş’ale’nin yolunuzu aydınlatması, içinizi ısıtmasını temenni ediyorum…“Hepimiz mutlu ve huzurlu olmak, iyi bir yaşama ulaşmak için çalışıyor, mücadele ediyoruz. Mutluluk arayışı eski çağlarda nasıldı bilinmez ama
şimdilerde mutlu olmak zorundaymış gibi hissediyoruz. Hatta sahip olduğumuz
mutluluk düzeyi yetmiyor, “başkalarından daha mutlu” olma mücadelesini de
ekliyoruz bu yarışa. Televizyonlarda, sosyal medyada takip ettiklerimiz,
tüketmek için ardından koşturduklarımız da girince işin içine, mutluluk çabamız
yerini huzursuzluk ve kaygıya bırakıveriyor.”…Bir şeyler dayanılmaz biçimde ters gitmeye başlayınca da durup soruyoruz
birdenbire kendimize: Ne yapıyorum ben? Ne istiyorum? Mutlu muyum gerçekten?
Sahip olmak için mücadele ettiklerim ya da sahip olduklarım gerçekte benim
istediklerim mi? Ancak her ne kadar yaşam yolculuğumuzda bu soruların
cevaplarına ulaşmaya çalışsak da, çoğu zaman aradığımızı bulamıyoruz. Kim bilir,
belki de doğru soruları sormuyoruz. Peki, doğru soruları nasıl soracak, doğru
cevapları nereden bulacağız?“Bazen ufak bir dokunuş, basit bir kelime tüm akışı değiştirebilir.”Göbeklitepe’deki figürlerden acı dolu mitolojik anlatılara,gökyüzündeki hareketlerden yıldızlara yüklediğimiz anlama kadar kadim
insanlık bugüne dek hep ne aradı? Mutluluk, huzur, güven ya da anlamlı bir
hayat.Öldürücü hızın günümüz yaşantısına ekledikleri dışında, ezeli sorularımıza
cevaplar bulabildik mi peki? Belki de cevaplar hep oradaydı ama biz yanlış
yerde aradık?Halil’den Aquilo’ya, Doğa’ya, Tuğrul Dede’den Bora’ya, Adel’e,
kahramanlarımız insanlığın milyon yıllık ayak izlerini takip ederek neler
keşfettiler, nelere kulak verdiler, neleri gözden kaçırdılar? Yolları nerelerde
kesişti, sorularına hangi cevapları buldular?Bazen gülümseyerek, bazen hüzünlenerek okuduğumuz satırlarda, kimi zaman
merak, kimi zaman coşkuyla yol arkadaşlığı ettiğimiz kahramanlarımızın
arayışlarında kendimizi bulacak, kucaklayıp sarmalayacak ve binlerce yıldır
elden ele taşınan meşalenin yolumuzu aydınlattığını, içimizi ısıttığını,
güvenle doldurduğunu hissedeceğiz.Çünkü anlatılan bizim hikâyemiz; meşaleyi yakan, elden ele taşıyan biziz:
Büyük insanlık…Yeni bir yorumla kendimize yapacağımız bu içsel yolculuğa hazır mısınız?Meş’ale yaşama dair bazı gözlem ve deneyimleri, bu romanda yer alan olaylar
ve karakterler aracılığıyla sizlerle buluşturmayı amaçlıyorSevgiyle KalınİbrahimYAŞAMA SANATI
Beğen, Paylaş, Çoğalt
www.ibrahimkayral.com
instagram: @ikayral
youtube.com/ibrahimkayralYaşama_Sanatı_Meşale
https://www.youtube.com/watch?v=ysOT9DZI3O8 https://www.youtube.com/watch?v=iBojMf-BN9c
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam