9 Mart Dünya Erkekler Günü

Dün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü hep birlikte kutladık.

Gerçi neyi kutladığımızı da pek anlamış değilim! Kutlama denilince daha çok elde edilen bir başarının ardından gösterilen sevinç eylemleri, tebrikleşmeler vs. geliyor aklıma.

Ama sanırım kadın olarak yaşamını sürdürmek bile başlı başına bir başarı olsa gerek!.. Bundan dolayı kutluyoruz kadınları…

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedir?

Kolaylık olsun diye Vikipedi’de yapılan açıklamayı aynen buraya alıyorum:

“Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart’ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Türkiye’de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı.

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000’i aşkın kişi katıldı.”

International-Womens-Day

İzleyen süreçte 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması kararı alınıyor.

“8 Mart”, 1921’de Moskova’da yapılan 3.Konferansta “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmaya başlanıyor.

“Dünya Emekçi Kadınlar Günü” 1960’larda Amerika’da, ilerleyen süreçte 1977 yılında Birleşmiş Milletler kararı ile uluslararası çapta anılmaya/kutlanmaya(?!) başlanıyor.

Anma’dan Kutlama’ya…

Burada nüans; Birleşmiş Milletler’in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın(!) New York’ta ölen işçilerin anısına yapıldığının yazmıyor olması.

Bu noktanın altını çizmemizde fayda var.

(Tabi bu tür nüansların o gün koşullarında soğuk savaş, farklı ülkelerin oluşturdukları bloklar vb. ekonomik, siyasi farklı birçok konjoktürde ele alınması daha doğru olacaktır.)

Günümüzde Durum Nedir?

8 Mart’ı dün hep birlikte kutladık. Akşam saatlerine kadar kutlamalar devam etti. Farklı etkinlikler ve toplantılar düzenlendi. Sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla akşama doğru kutlamalar yerini derbi maçı heyecanı ve futbola bıraktı. Yani 8 Mart heyecanı 18.00’e kadar sürdü…

Günün anlam ve öneminden dolayı herkes bütçesine göre farklı şekillerde kutlamayı uygun gördü. Kimi bir söz ile, kimi bir çiçek, kimi ise daha büyük hediyeler ile…

Bir diğer deyişle iş iyice kutlama ve festivale doğru kaydı.

Tıpkı Sevgililer Günü, Anneler Günü ve diğer önemli(!) günler gibi…

Kadın ve Erkek ayrımı üzerinden oluşturulan pazarda (market), satışlar bu tür günlerde daha rahat yapılabiliyor çünkü.




 

Peki ya Değerler?

Bu tür günlerin asıl amacı olan yaşam kalitesinin arttırılmasına yönelik ortak değerler ve ilkeler; ön plana çıkan tatlı ışıltının arkasında daha sönük kalıveriyor genelde.

Ya da kadın erkek ayrışmasında taraflar, taraftarlar ön plana çıkıveriyor.

Siz erkekler, siz kadınlar…

Hal böyle olunca da, madem Kadınlar Günü var neden Erkekler Günü yok gibi bir düzleme iniveriyoruz.

Asıl Mesele Nedir?

Bana sorarsanız asıl tartışma alanlarımız, uygulamalarımız, kararlarımız özneler, meslekler, statüler, cinsiyetler, egolardan ziyade değerler, ilkeler ve kavramlar üzerinden yürümeli ve uygulanmalı.

Eğer, gücü elinde bulunduran güce sahip olmayana haksızlık yapıyorsa öznenin kimliğinin ne olduğu önemli mi?

Mesela şiddet; kimin kime şiddet uyguladığından çok şiddeti doğuran sebepleri tartışmamız, şiddeti engelleyecek tedbirleri hayata geçirmemiz daha önemli değil mi?

Tamam, kavramları küçük parçalarına ayırarak konuyu ele alma ve sorun çözme metodolojisinde bu tür ayrımları yapmak daha kolaylaştırıcı bir yöntem gibi.

Ama ayrıştırma yapıldığında da konu özünden sapıp tarafların tarafgir tartışmasına dönüşmüyor mu?

Eğer kutlayacaksak kadın ya da erkek olmaktan ziyade önce insan olmanın ortak değerleri ve ilkelerinde anlaşalım, bu değerleri uygulayalım ve bunları kutlayalım.

Aksi halde içi boşaltılmış özel günler furyasında pazarı canlandırmaktan başka neye hizmet etmiş oluyoruz?

8 Mart

Bu vesile ile yaşamı daha güzel kılmak adına çalışan, didinen tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü, sözlerimiz sadece 8 Mart gününde kalmaması adına özellikle 9 Mart’ta kutluyorum…

Yaşamımızı daha güzel kılmak uğruna hayatını kaybeden tüm emekçileri, şehitleri rahmetle anıyorum…

Ve Son Not: Dünya’da biz Erkekler için de belirlenmiş bir Gün var(mış) aslında 19 Kasım (International Men’s Day). Hatta gün birçok ülkede de kutlanıyormuş.

Fikrini belirt, sesini duyur.