Dikkat Mobbing Var!
İş yerinde mobbing, dünyada ve ülkemizde önemi her geçen gün gittikçe artan ve çözüm üretilmediği alanlarda önemli hasarlar bırakan bir konu haline geliyor. Bu konuda ülkemizde de çeşitli girişimlerde bulunularak hukuki düzenlemeler yapıldı. Mobbing ile mücadele amacıyla oluşturulan Alo 170 Mobbing Hattı, çalışanların şikâyetlerini değerlendiriyor.
Geçtiğimiz yıl içinde bu hat üzerinden yapılan şikâyetlere ilişkin rakamlar ise ülkemizde mobbing konusu hakkında çeşitli ipuçları veriyor:
2013 Yılında tamamlanan çalışmaya göre 19 Mart 2011’den 19 Mart 2012’ye kadar geçen 1 yıllık sürede Alo 170 hattına toplam 2.568 şikâyet çağrısı yapıldığı bildirildi. Bu bildirimlerden elde edilen rakamlar ise aşağıdaki gibi:
- Özel sektörden gelen mobbing şikâyetleri toplam şikâyetlerin % 60’ını, kamu sektöründen gelen mobbing şikâyetleri ise % 40’ını oluşturuyor.
- Toplam başvurunun % 53’ünü erkekler, % 47’sini ise kadınlar oluşturuyor.
- Mobbing başvurusu yapanlar arasında kamu sektöründe kadınlar (%51), özel sektörde ise erkekler (%56) daha büyük çoğunluğu oluşturuyorlar.
- Türkiye’de mobbing mağdurlarının % 87’sinin mağduriyetinin sorumlusu bağlı olunan yöneticiler.
- Mobbing hattını arayanların %20’si istifaya zorlandığını, % 30’u hakarete ve kötü muameleye maruz kaldığını ifade ediyor.
- Cinsel taciz ve fiziksel şiddete uğrayanların oranı ise % 1,6.
(Kaynak: www.bugun.com.tr ve www.ntvmsnbc.com)
Yukarıdaki rakamların yanında mobbing konusunu bu kadar önemli kılan, mobbinge maruz kalan kişilerin gördükleri zararın büyüklüğü ve etkisine göre işlerini yapamaz duruma gelmeleri. Bu durum hem kişisel hem de kurumsal olarak hukuki, sosyal ve/veya bireysel olarak birçok tehdidi de içinde barındırıyor.
Mobbing denildiğinde…
Mobbing kelimesi, uluslararası literatürde olduğu gibi ülkemizde de yaygın olarak işyerinde psikolojik taciz olgusuna karşılık geliyor. Psikolojik şiddet, baskı, taciz, rahatsız etme gibi birçok kavram bu konu başlığı altında ele alınıp, kullanılıyor.
Bu kavram ilk kez 1984’de İsveç’de “İş Hayatında Güvenlik ve Sağlık” konulu bir rapor ile Prof. Heinz Leymann tarafından ifade ediliyor. Leymann’ göre: “Mobbing, duygusal bir saldırıdır. Bir veya birkaç kişi tarafından diğer bir kişiye yönelik olarak düşmanca ve ahlak dışı yöntemlerle sistematik bir biçimde uygulanan psikolojik bir terördür.”
Tabi iş yerinde karşılaşılan bu psikolojik tacizler bir kerelik, yoruma açık, tartışmalı durumlardan ziyade sürekliliği olan bir davranışlar serisinden oluşuyor. Konu ile ilgili yapılan araştırmalara göre en kısa mobbing 6 ay sürüyor, ancak genelde ortalama süre 15 ay olarak karşımıza çıkıyor. 29-46 ay aralığında ise sürecin kalıcı ağır etkileri ortaya çıkmaya başlıyor. (Kaynak: mobbing.gazi.edu.tr)
Neden Mobbing Uygulanıyor ve Nasıl Çözebiliriz?
İş yerlerinde çalışana yönelik mobbing uygulanmasının arkasında yer alan sebepleri makro ve mikro sebepler olarak sınıflandırabiliriz.
Makro sebepler daha çok ülke ekonomileri ve ekonomik sistemlerin etkileri düzeyinde ele alınabilir. İş olanaklarının, çalışmak isteyen iş gücü ile kıyaslandığında yetersiz kalması, çalışanları koruyan hukuki düzenlemelerde ortaya çıkan boşluklar vb. birçok farklı sebep çalışanlara uygulanan mobbingin makro anlamda arka planını oluşturmaktadır. Bu gibi olumsuz durumlar işverenlerin çalışanlara yönelik daha düşük standartlar sunmaları, çalışanların daha zor ya da olumsuz çalışma koşullarına razı olmaları gibi sonuçları doğuruyor.
Mobbing uygulanması ile ilgili daha mikro sebepleri incelediğimizde ise karşımıza; işletmenin büyüklüğü, kurum kültüründeki olumsuz yaklaşımlar, yetersiz patron/yönetici vasıfları ya da birim/bölüm amirlerinin olumsuz kişisel davranış ve tutumları, çalışanlar arası ilişkiler vb. gibi gittikçe daha kişilere odaklı sorunlar ön plana çıkıyor.
Sorunun kaynağı ya da kaynaklarına göre çözüm seçenekleri farklılaşsa da sorunun olumsuz etkileri sonuçta çalışanlar üzerinde yıkıcı etkiler doğurabiliyor. Bu yıkıcı etkilerin ortadan kaldırılması hatta ortaya çıkmadan önlenebilmesi için hukuki, kurumsal, yönetimsel ya da kişisel düzlemde tedbirlerin alınması ve geliştirilmesi gerekiyor.
İbrahim H. KAYRAL
Not: Beğendiğiniz yazıları paylaşmayı ihmal etmeyin