Kahramanlar Mucizeler Bekleme, Sistem Kur

kahraman

Sistem kurma beceresine sahip olmayan topluluklar başarısızlıklar, hatalar için sürekli kişileri suçlar. Tren kazasında makinist, yanlış ameliyatta hekim suçlanır.

Halbuki sistem, birbiriyle konuşabilen, önceden belirlenmiş ve mutabık kalınan kurallara göre çalışan bireylerin işlettiği, bireyler üstü bir algoritmadır. Bu kurallar, gelişmemiş toplumlarda uyulmaması gereken engeller, aşılması gereken çitlerdir. Kırmızı ışıkta geçmek marifet, sıranın önüne geçmek kardır.

Gelişmemiş topluluklar vizyon sahibi de değillerdir, küçük düşünme biçimi küçük hesapları ön plana çıkarır. Küçük karlar övünülesi başarı hikayeleri gibi taçlandırılır. Sistem kuramayan topluluklar başarıları da kahramanlardan beklerler. Birileri gelir ve onları kurtarır. Son dakikada tesadüfen atılan golcü yıldızdır. Gelişmemiş toplumlarda tesadüfi başarılar destanlaşır, dilden dile dolaşır. Abartmak tesadüfi başarıların cilasıdır.


Sistem kurabilen, bu sistemi isletebilen,kurallara göre hareket eden topluluklarda ise suçlanacak kişiler, omuzlarda dolaştırılacak, uğruna ölünecek kahramanlara ihtiyaç yoktur. Sistem işler, kurallara uyulur. Eğer bir eksik varsa sistem eleştirilir, sistem geliştirilir, Başarı da başarısızlıkta ortaktır. Kimse boyundan büyük ağır sorumlulukların yüküyle hareket etmez, üzerine düşeni en doğru şekilde yerine getirir, akşam huzurla kahvesini içer. Çünkü sistem zaten çalışıyor haldedir. 

Kurtarıcılar beklemek; sistem kuramayan, kurallara uyamayan, çalışmaktan, üretmekten ziyade tüketmeyi seven tembel, küçük bireysel hesaplarını toplumun önünde tutan toplulukların, zihinlerin duygu boşalımı, rahatlama biçimidir. Başarıları vefakar(!), onlar yerine risk alan kahramanlardan beklerler.Korkuların son verecek, kuralları koyacak kahraman onun sığınağı, acil durum butonudur. Mucizeleri, kahramanları sevmesi ondandır.

İşler sistemsizlikten ters gider, kötülük hakim olur ve tam da o anda vizyona bir film girer. Süperman gelir tüm kötülükler bir yumrukta son bulur. 🙂

Sevgiyle
İbrahim


Bir yanıt yazın