Yolda yürürken, okumuş(!) olduğunu tahmin ettiğim kişinin sağına soluna bakmadan kendini yola atışına tanıklık ettiğim o anda içimden geçirdim; ne kadar cahilce bir hareket!
Sağına soluna bakmadan kendini yola atıyorsun, hem kendi canını, hem de başkalarını tehlikeye sokuyorsun!
Sonra düşündüm, insan tamamen ya cahil ya da bilgili değildir aslında. Cahillik ya da cahilce davranışlar vardır. Cahil insan; tüm cahilce hareketleri tek bir benlikte topladığını düşündüğümüz bir hayal kahramanı belki de.
Tıpkı trafik canavarı gibi.
Örneğin kişi iyi giyimli, kaliteli bir arabaya sahip ama yaptığı hareketler cahilce. Neden böyle bir kıyas içindeyiz, çünkü kafamızda zengin insan cahil değildir. Cahillik fakirlere özgüdür şeklinde kalıplar var.
Ya da
Üst düzey bir yönetici ama…
Güç ile ilişkilendiriyoruz cahilliği bu sefer. Belli bir makama, güce sahip kişi cahil olamaz.
Peki, kimdir bu cahil insan?
Fakir, ezik, kötü giyimli kişiler midir?
Bunu da yapıyoruz çokça; adamın kıyafetlerine bakarsın yamalı, yıpranmış ve biraz da kirli ise cahil insanı o sanırsın. İlk akıllı cümlesinde de; adama bakıp cahil sanırsın ama bir dinlesen demeye başlarsın.
Asıl cehalet bu tür kalıplarla düşünmek aslında.
Bunun zararları neler? Neden bu kadar cümleye ihtiyaç duydum da bunları anlattım?
Şundan dostlarım.
Cahil insan diye uydurduğumuz o kalıplarla, insanları yargılıyoruz.
Örneğin cahilce davranan insanın zarar verme potansiyeli yüksektir şeklinde edindiğimiz bir tecrübe var. Sonra kafamızdaki fakirler cahildir şeklindeki yargımız ile bir bağ kuruyoruz.
Nereye? Şuraya!: O zaman fakirlerin zarar verme potansiyeli yüksektir. Zenginler daha az zararlıdırlar!
Bu nasıl bir olumsuzluk yaratıyor?
Yanlış kararlar alıyoruz, dolandırılmaya daha müsait oluyoruz.
Çünkü iki önerme arasında kurduğumuz bağ, gerçek değil.
İyi giyimli ve zengin ise cahil değildir, o zaman söylediklerine güvenebilirim diyoruz mesela.
Ya da iyi giyimli, okumuş bir insanın karşıdan karşıya geçerken cahilce davranıp kendisini arabanın önüne atmayacağını düşünüyoruz ve daha az temkinli davranıyoruz.
Bu örnekler artırılabilir.
Ama özetle cahil insan yoktur, cahilce davranışlar vardır.
Ve kökeninde bilmek/bilmemek, bilgiyi işleme yeteneğinin olması/olmaması ve bunu hayata geçirme yeteneği farkları vardır.
Şekilsel kalıplar ise bizi sadece yanlış yargılara götürmekte ve daha büyük zararlara ulaştırmaktadır.
Dr. İbrahim H. KAYRAL
Not: Beğendiğiniz yazıları paylaşmayı ihmal etmeyin